Fatih Altaylı’nın Youtube kanalına konuk olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın sözlerini haberlerde okuyunca dehşete düşen umarım sadece ben değilimdir.
Kendisi özellikle Suriyeli sığınmacıların evlenmek için ödeyecekleri nikah ücretinin 100 bin liraya çıkarılması konusunda hafızalarımıza kazınmıştı. Uygulama adaletsizdi. Fakat kendisini dinleyince ne adalet ne de vicdanla bir işi olmadığını öğrenmiş olduk.
Şöyle diyor Özcan “Yeterince yardım alıyorlar devletten, ‘Bolu Belediyesi bütçesinden tek kuruş yardım yapmayacağım’ dedim. Tabelaları bir gecede kaldırdım, ruhsatlarını da hukuksuz bir şekilde iptal ettim. Tabi o zamanki güçle, dalgayla dava da açamadılar. Şu an Bolu’da bir tane Arapça tabela yok.” demişti.
Fatih Altaylı’nın “Yaptığınız işler hukuksuz muydu?” sorusuna ise şu cevabı veriyor;
“Hukuksuzdu. İdari yargıya gitselerdi belki kazanırlardı ama siyasette en güçlü olduğunuz zaman yeni seçildiğiniz zamandır. Bu bir şok dalgası yarattı anlayamadılar ne olduğunu. Yeterince gidiş olmadığını görünce, yine kendim hukukçuyum, nikah ücretlerine ve sularına zam yaptım. Bu da yasal değildi. Bunun da idari mahkemeden döneceğini biliyordum. Tarife yürürlüğe girmeden döndü zaten.”
Üstüne eleştirilere karşı “Benim abdestimden şüphem yok. Kimseden korkum yok. Yaptıklarımı yapmaya devam edeceğim.” diyor…
Bir Belediye Başkanı böyle konuşabilir mi? Bu kadar vicdandan yoksun ifadeler olabilir mi? Özcan’ın sığınmacılara karşı bu tavrı ve üslubunun, sığınmacıları Türkiye’ye geri iten Yunan anlayışından ne farkı var? Bir Türk vatandaşına bu ifadeler yakışıyor mu?
İktidarın sığınmacı politikasını eleştirmek, ülkemizdeki sığınmacıların durumundan rahatsızlık duymak başka bir şey, bu yaklaşım bambaşka şey. Yaptıklarının hukuksuzluk olduğunu söyleyip devam edeceğini söylemek de işin nirvanası. Böyle bir insanın yetkili makamda olması çok korkutucu…
Hakikaten merak ediyorum ve sormak istiyorum; Mülteci karşıtı olanlar bu yaklaşımı doğru buluyor mu?